Gürültü Kirliliği
Gürültünün de insan sağlığını, en az hava
ve su kirliliği kadar etkilediği saptanmıştır. Gürültünün nabız ve
soluma hızlarını artırarak insanların fizyolojik durumunda
değişikliklere yol açabildiği gibi,geçici ya da kalıcı işitme
bozuklukları yaratabilir. Gürültüden kaynaklanan işitme bozukluğu,
milyonlarca sanayi işcisini tehdit etmektedir. Ayrıca gürültünün kalp
krizine ve yüksek tansiyon, ülser gibi kronik rahatsızlıklara neden
olduğu yolunda tıbbi bulgular vardır.
Gürültü, insan ve çevresi üzerindeki
etkileri giderek artan bir kirlenmedir. Buna “ses kirliliği” de diyoruz.
Hoşa gitmeyen, rahatsız edici bir akustik olgu ya da beğenilmeyen,
istenmeyen sesler topluluğu gürültüyü tanımlar.
Canlıların bulunduğu her yerde bir ses
oluşumu vardır. İnsanlar ve hayvanlar yaşayış düzenleri içinde
gerekli-gereksiz sesler çıkarırlar; gürültü yaparlar. Çok çeşitli
hayvanların yaşadığı bir Tropik ormanın kendine özgü bir gürültüsü
vardır. Savanların, bozkırların da daha düşük düzeyde olsa da, belli
ölçüde gürültüleri söz konusudur. Hayvanlar, savunma haberleşme,
beslenme konularında günlük eylemleri içinde gürültü yaparlar.
Ses kirlenmesi insanoğlu kadar eski bir
ortam bozulması olayıdır. Gürültü, insan sağlığına olumsuz yönde etki
yapan, dışsal çevreyi kirleten bir etkendir. Ses bizi evde, sokakta,
işte, kurumlarda üretim işlerinde, yollarda ve her yerde, her zaman bizi
etkiler. Ses kirlenmesi çok büyük bir sorundur.
ÖNLEMLER
Ses kirlenmesini önlemek, endüstri
toplumlarında zordur. Günlük yaşamın her evresinde gürültüyle iç içeyiz.
Fakat, gürültü kaynağı olan makinelerin donanımında değişiklik yaparak,
en az düzede ses çıkarmaları mümkündür. Motorlu araçların egzozlarına
susturucu takmak, caddelerin trafiğini metro gibi yeraltına indirmek,
kitle taşımacılığına önem vermek , bisiklet kullanımını yaygınlaştırmak,
daha az gürültü ile yaşamak için, toplumu eğitmek büyük önem taşır.
0 comments:
Post a Comment